2008 yılında “Konya Havzası Modern Sulama Projesi” ile başlayan ETİ Burçak markası ve WWF-Türkiye işbirliğine, 2009 yılında dünyanın en önemli gündem maddelerinden biri haline gelen küresel iklim değişikliğinin Türkiye tarımına etkilerinin incelendiği “Türkiye’nin Yarınları Projesi” ile devam edildi.
Proje kapsamında; 2015, 2030 ve 2050 yıllarında Türkiye genelinde iklim senaryoları geliştirildi ve Konya Kapalı Havzası ile Doğu Akdeniz Havzası için iklim değişikliğinin ürün desenine etkileri değerlendirildi. Proje sonunda, ülkenin tahıl ambarlarından olan bu havzaların iklim değişikliği nedeniyle yaşayacağı farklılıklar bilimsel veriler ve modellemeler ışığında ortaya konuldu. Ayrıca, bu yıllar için sıcaklık, yağış ve buharlaşmada meydana gelecek değişimler tespit edilerek, gelecek dönemlerde tarım sektörünün nasıl değişim göstereceği de gözlemlenebildi.
Projenin ilk aşamasında İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) küresel iklim değişikliği ile birlikte Türkiye’nin 2015, 2030 ve 2050 yıllarındaki olası iklim senaryolarını çıkaracak bir araştırma yürüttü. İkinci aşamada ise, bu veriler ışığında Danimarka Hidrolik Enstitüsü (DHI), Türkiye geneli, Konya Kapalı Havzası ve Doğu Akdeniz Havzası özelinde araştırma yürüterek, iklim değişikliğinin mevcut tarımsal üretim faaliyetlerine etkilerini belirledi. Bunun yanı sıra iklim değişikliğinin biyolojik çeşitlilik üzerindeki etkisi de vurgulandı.

Türkiye’nin Yarınları Projesi’nden ortaya çıkan diğer çarpıcı sonuçlar:
Türkiye’nin Yarınları Projesi’nin sonuçları kapsamında, tarımsal üretim ve su miktarı ile tarımdaki su ihtiyaçları hesaplanarak 2015-2030-2050 yılları için dört senaryo geliştirildi. Senaryolarda mevcut sulama ve ürün deseninin yanı sıra alternatif ürünlerin ekilmesi ve modern sulama tekniklerinin uygulanması halinde ihtiyaç duyulacak su miktarları belirlendi. Sonuçlara göre, Konya Havzası’nda tarımda modern sulamaya geçilmesi ve ürün deseninin değiştirilmesi halinde her yıl 2.4 milyar m3 su tasarrufu sağlanabilmesi mümkün. Bu da İstanbul’un 3 yıllık su ihtiyacına karşılık geliyor.
50 yılda bölgedeki sulak alanların %65’i kurudu: Konya Havzası’ndaki mevcut duruma bakıldığında tarımsal üretim ve su kullanımının sürdürülebilir olmadığı görülüyor. Bunun sonucunda son 50 yılda Konya Havzası’ndaki sulak alanların % 65’i kurumuş bulunmakta.
Havzadaki kuyuların %70’i kaçak: Havzada bulunan 93.948 adet sondaj kuyusundan; 66.808 tanesi kaçak. Bölgede her yıl İstanbul’un 1,5 yıllık suyu kadar (36 tane Küçük Çekmece Gölü’ne eşit) su fazladan yeraltından çekiliyor, yeraltı suları her geçen gün azalıyor.
Havzadaki kuyuların %70’i kaçak: Havzada bulunan 93.948 adet sondaj kuyusundan; 66.808 tanesi kaçak. Bölgede her yıl İstanbul’un 1,5 yıllık suyu kadar (36 tane Küçük Çekmece Gölü’ne eşit) su fazladan yeraltından çekiliyor, yeraltı suları her geçen gün azalıyor.
Türkiye’nin Yarınları Projesi araştırma sonuçları 2015-2030-2050 yıllarında bölgenin iklim fotoğrafını ortaya koyuyor. Buna göre:
- Konya Havzası’nda 2015 yılına kadar sıcaklıkların 2,5 derece civarında; 2030’ların sonundan itibaren ise 4 ila 6 derece kadar artması bekleniyor.
- Sıcaklıkların ve buharlaşmanın artmasıyla beraber, 2030’ların sonundan itibaren Konya Havzası’na %20-%30 daha az yağış düşmesi bekleniyor.
- 2057 önümüzdeki yüzyılın en kurak yılı olacağı tahmin ediliyor.
- Konya Havzası’nda önümüzdeki 50 yılda yüzey suyunda % 65, yeraltı suyunda %54 azalma olacağı öngörülüyor. Buna bağlı olarak havzadaki toplam kullanılabilir su miktarında %56 azalma bekleniyor.
Bilinçlendirme çalışmaları kapsamında gelecekteki iklim değişikliklerine uyum için sunulan öneriler:
- Modern sulamanın hızlandırılması ve daha az su tüketen ürünlerin ekilmesi
- Su tüketimi yüksek şeker pancarı, yonca, mısır, ayçiçeği gibi ürünlerin üretim alanlarının dikkate alınması ve gerekirse kısıtlanması
- Bu ürünlerin yerine suyu daha az kullanan aspir (yağ bitkisi), kanola (yağ bitkisi), soya, sorgum (kuraklığa dayanıklı bir yem bitkisi), nohut, mercimek, silajlık mısır, yulaf, çavdar gibi ürünlerin üretimine ağırlık verilmesi
- Salma sulamanın terk edilmesi; yerine yağmurlama ve damla sulama sistemlerinin kullanılması
- Yeraltı suyu kullanımının kontrol altına alınması; kaçak kuyuların acilen kapatılması
- Havzadaki sulak alanların korunması; zarar görmüş olanların rehabilite edilmesi
- Çiftçilere yönelik yaygın eğitim faaliyetleri düzenlenmesi
Türkiye'nin Yarınları Raporu'nu indirmek için tıklayın